Yılda 1.546 Milyar TL Ekmek İsraf Ediliyor
Ekmeğin insanlar tarafından tüketilmemesi yani insan gıdası olarak kullanılmaması; bayatlamış ekmeklerin çöpe atılması ya da hayvanlara verilmesi israf olarak değerlendirilmektedir. Ülkemizde ekmek israfının ekonomik yükü; ekmeğin kg fiyatındanAskıda Ekmek Projesi Büyüyor
Erdemli İnsan Yetiştirme Derneği, sosyal sorumluluk projesi kapsamında ‘Askıda Ekmek Projesi’ni geliştirerek birçok ilde hayata uygulamaya devam ediyor. Erdemli İnsan Yetiştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği manevi önderi Muhammed Hüseyin (r.a)’in öncülüğünü yaparak geliştirdiğiErdemli İnsan Yetiştirme Derneği'nden Suriyeli Muhacir Kardeşlerimize Yardım
Diyarbakır ERDEMİYETDER Merkez Şubesi, Maneviyat Önderi Muhammed Hüseyin (r.a) önderliğinde Diyarbakır’a bağlı Bismil İlçesinde bulunan Suriyeli Muhacir kardeşlerimize temel ihtiyaç malzemeleri yardımında bulundu.ASKIDA EKMEK PROJESİ
Askıda ekmek uygulaması çok pratik bir yardımlaşma modelidir. Maddi durumu iyi olan kardeşlerimiz fırınlardan ekmek almak istediklerinde askıya bırakmak istedikleri ekmeğin parasını verip mevcut ‘’ASKIDA EKMEK’’ panosuna bunu yazdırırlar. Böylelikle ihtiyaç sahibi kardeşlerimiz bu panodanAskıda Ekmek Projesi; sosyal yardımlaşmanın körelip yardımlaşma ruhunun unutulduğu ve kişinin ‘İsraf’ kavramını tamamen göz ardı ettiği günümüz dünyasında, insani vasıfların en önemlilerinden ‘Merhameti’ tekrardan hatırlamaya, yaşamaya ve yaygınlaştırmaya yönelik çabalardan biridir.
Yapılan araştırmalara göre ülkemizdeki ekmek israfının çok çarpıcı boyutlara ulaştığı bilinen bir gerçektir. ERDEMİYETDER(ERDEMLİ İNSAN YETİŞTİRME YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ) olarak, hem ihtiyaç sahibi kardeşlerimize yardımcı olmak hem de ülke ekonomisine darbe vuran ‘İsrafı’ azaltmaya, yok etmeye yönelik çalışmaları önemle takip etmekte ve gerekli projeleri hayata geçirmeye çalışmaktayız.
Erdemli İnsan Yetiştirme Derneği'mizin bir şubesi olarak açılan Yardım toplama ve paylaşma şubemizle beraber ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin sıkıntılarına derman olmaya devam ediyoruz. Yardım toplama aracımızla semt semt, mahalle mahalle dolaşarak, bir yandan bu yardımlaşma projesini anlatan broşürler dağıtarak daha çok kitlelere ulaşmaya çalışıyor bir yandan da toplanan infakları yardım merkezine ulaştırıyoruz. Derneğimizce isimleri ve ihtiyaçları kaydedilen kardeşlerimize, gelen giyim, gıda, ev malzemeleri vb. yardımları ihtiyaçları oranınca dağıtarak daha çok kardeşimize yardım ulaştırmaya gayret ediyoruz.
Yardım merkezi niteliğinde olan yardım toplama ve paylaşma aracımız, Diyarbakır'ımızın istisnasız her semtine ve mahallelerine giderek burada hem gıda, giyim ve yoksul halkımızın ihtiyacını karşılayabilecek her türlü yardımı toplamakta hem de toplanan bu yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktadır. Bu kardeşliğe katkı sunulması bağlamında hazırladığımız bilgilendirici broşürler, bölge halkımıza dağıtılmakta ve yardım yapmak isteyip de araç sorunu yaşayan kardeşlerimizin bizi aramalarıyla onlara en kısa zamanda ulaşılmaktadır. İhtiyaç sahibi olanlara ulaşamayan kardeşlerimizin kullanmadıkları, kullanılabilecek her eşya bu vesileyle israftan kurtarılmaktadır.
Erdemli İnsan Yetiştirme Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği’nin ülke çapında ses getirecek bu projesi Erdemli İnsan Yetiştirme Derneği’nin manevi önderi Muhammed Hüseyin (r.a.) teşvikiyle düşünülmüştür. Öncelikle bu projenin isim başlığını oluşturan muhacirin ve hicretin ne olduğu konusunda duralım. Hicret Nedir: Kişinin, bazı nedenlerden ötürü Allah’a kulluğunu yapamamasından dolayı vatanı dâhil bulunduğu yerden ayrılarak kulluğunu devam ettirebileceği bir bölgeye Allah rızası için taşınmasıdır. Çoğu peygamber kulluğunu yapmada güçlüklerle karşılaştığında hicret etmeyi uygun görmüştür. Yani hicret etmek bir kaçış değil tam tersine sırf kulluğun yapılabilmesi için gösterilen bir fedakârlıktır.
Derneğimiz, 23.07.2008 tarihinde resmi olarak faaliyete başlamıştır. Resmen 2008 yılında kurulan derneğimizin temelleri; kanaat önderimiz Muhammed Hüseyin (r.a.)’ın, 25 yıllık zaman dilimi içerisinde bıkmadan usanmadan halkın yararına gösterdiği irşat görevine dayanmaktadır.
Daha önceleri çeşitli mekânlarda insanlık için hizmet eden Muhammed Hüseyin (r.a.), kendi imkânları ve kendisine tabii olmuş öğrencilerinin de katkılarıyla hizmet yerini Bağlar ilçesinde bulunan şimdiki binaya taşımıştır.
Bilindiği gibi peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatından yıllar sonra İslamiyet’in içerisinde çeşitli fikir ayrılıkları çıkmış bunun sonucunda Müslümanlar Sünni ve Şii olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. İslam toplulukları bu ayrışma ile de kalmayarak farklı mezhepler ve tarikat oluşturmuş İslam toplulukları artık derin bir ayrılık içerisine bürünmüştür. Bu ayrılıklar, fetihlerle birlikte İslamiyet’in farklı coğrafyalara yayılması ve Müslüman olan halkların eski inançlarından bir kısım hurafeleri de İslamiyet’in içine karıştırmasıyla oluşmuştur. Daha sonraları zaten siyasi görüş, mezhepler ve tarikatlarla ayrılan Müslümanlar bir de zahiri ilim ve batını ilim adında iki ayrı ilim anlayışla parçalanmaya devam etmiş bunun sonucunda tasavvuf ve kelam onlara karşı olarak da medrese âlimlerince kabul edilen ve çok daha sonraları selefilik olarak adlandırılacak olan zahiri görüşler ortaya çıkmıştır.